Çadırlarn Yağmalanıp Yakılması
İmam Hüseyin şehit edildikten sonra çadırlardan bir kadın çıktı. Biri ona şöyle dedi:
"Ey Allah'ın kulu, efendin Hüseyin öldürüldü!"
Bunu duyan kadın:
"Ağlayarak kadınların yanına döndüm ve beni ağlar gören herkes ağlamaya başladı." der.
Sa'd'ın ordusu, Peygamber evlâtlarının; Hz. Fatıma'nın göz nurlarının mallarını yağma etmek için hızla çadırlara yöneldiler. Kadınların üzerlerindeki örtüleri bile çekip aldılar.
Peygamber ailesi, çadırlardan çıkıp şehit edilen koruyucuları ve dostlarına gözyaşı döktüler.
Hamid b. Müslim şöyle aktarır.
Berk b. Vailoğullan'ndan bir kadın kocasıyla birlikte Sa'd'ın ordusundaydı. Ordunun kadınlara, çadırlara saldırdığını ve her şeyi yağma ettiğini görünce, bir kılıç alarak çadırlara geldi ve "Ey Berk b. Vail kabilesi! Gözünüzün önünde Peygamber kızlarının giysileri yağma ediliyor; nerede gayretiniz, nerde yiğitliğiniz!?" diye bağırdı. Kocası gelip kolundan tuttu ve çadırına götürdü.
Çadırlar yağmalandıktan sonra ateşle yakıldı. Giysileri yağmalanan Peygamber ailesi, çadırlardan dışarı çıkarıldılar. Başları açık, yalın ayak, ağlar bir hâlde ve horlanarak esir edildiler.
Peygamber ailesi "Allah aşkına, bizi Hüseyin'e götürün!" dediler. İmam Hüseyin'in öldürüldüğü yere geldiklerinde şehitleri gördüler. İşte burada yakınma, dövünme ve ağlamalar başladı.
Naklen:http://konusankuran.tr.gg/Kerbela-Sava%26%23351%3B%26%23305%3B.htm
|