GENÇ ALEVİLER
  İmam Hüseyin'in Savaşı
 

Şehitler Efendisi İmam Hüseyin
Savaşa Çıkıyor

 

Bu olaydan sonra İmam Hüseyin orduyu savaşa çağırdı. Savaşmak için gelen herkesi öldü­rüyor ve buyuruyordu:

“Zillettense öldürülmek daha iyidir, zillet ise cehennem ateşine girmekten daha iyidir!”

 

Olayı rivayet edenlerden biri şöyle der:

Ant olsun Allah'a! Oğulları, Ehlibeyti ve ya­renleri öldürüldüğü ve kendisi de düşman ordu­su tarafından kuşatıldığı hâlde Hüseyin ka­dar cesur davranan birini hiç görmemiştim. Düşman saldırdıkça, İmam Hüseyin kılıcına sarılıp düşmana saldırıyordu ve onlar da kurt saldırısına uğrayan koyun sürüsü gibi dağılıyordu. İmam Hüseyin, sayıları otuz bini bulan o orduya saldırdığında, insan görüp de uçuşan çe­kirgeler gibi imam Hüseyin'in karşısından kaçışıyorlardı. Daha sonra İmam Hüseyin  merkezine dönüyor ve sesleniyordu:

“Allah'ın dışında güç ve kuvvet yoktur!”

İmam Hüseyin durmadan sataştı ve so­nunda Kûfe ordusu, İmam  ile ehlibeytin bu­lunduğu çadırları arasına girdi. İmam Hüseyin bunu görünce şöyle buyurdu:

 

“Yazıklar olsun size, ey Ebu Süfyanoğulları'nın havarileri! Dine inanmıyor ve ahi­retten de korkmuyor olsanız bile en azından dünyanızda özgür insanlar olun.

 

Şimr: "Ey Fatıma'nın oğlu, ne diyorsun sen?" İmam Hüseyin:

 

“Ben sizinle savaşıyorum ve siz de be­nimle. Kadınların bunda suçu ne? Hayatta olduğum sürece içinizdeki serkeş, cahil ve zalimlerin benim haremime saldırmalarına izin vermeyin!”

 

Şimr: "Bunu kabul ettik."

 

Sonra da savaşmak ve İmam Hüseyin'i öldürmek için hazırlandılar. Karşılıklı olarak her iki taraf saldırıya geçti. İmam Hüseyin bir içimlik su istedi, fakat bunu esirgediler. Yetmiş iki yara alan İmam biraz dinlenmek için durdu. Bu sırada bir taşan alnına isabet etmesiyle alnından kan aktı. İmam Hüseyin elbisesinin eteğini tutarak alnını temizlemek isterken üç başlı zehirli bir ok gelip kalbine saplandı. İşte bu esna­da İmam Hüseyin şöyle dedi:

“Bismillahi ve billahi ve ala milleti Resu­lillah.”

 

Başını gökyüzüne çevirip şöyle dedi:

Allah’ım, bu ordu öyle birini öldürüyor ki O’nun dışında bir peygamberin kızının oğlu yeryüzünde mevcut değildir!”

İmam Hüseyin, göğsüne saplanan oku sırtından çıkardı. Oluk oluk kan akmaya başladı. İmam artık savaş gücünü kaybetmişti. İmam'ı öl­dürmek için yaklaşanlar, Allah katında Hüseyin­'in kanını boynuna almamak için uzaklaşı­yordu. Kinde kabilesinden Malik b. Yusr (La), İmam Hüseyin'in yanına gelip hakaret etme­ye başladı ve kılıcını Hüseyin'in başına in­dirdi. Kılıç, imameyi parçalayıp İmam'ın başını yaraladı.

ibn Ziyad'ın(l.a) ordusu biraz duraksadıktan sonra yeniden gelip Hüseyin'in etrafını sardı.

 
 
  03.11.2009'dan beri 35086 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol