“Gel ey vaiz Ali’nin vasfını evvel Hüda’dan sor.
Ali’dir İbn-i Adem, anı ta ibtidadan sor
Ali kimdir veli kimdir, bilem dersen bu esrarı
Anı hiç kimseden sorma Muhammed Mustafa’dan sor.
Ki yerle gök yok iken Cebrail’e rehber oldur.
Cihan halk olmadan evvel kevneyinin temeli oldur
Ol dem Musa ile binbir kelam eden veli oldur
Dile Tur-i Sina’dan sor, dilersen Lentera’dan sor.
Çık kürsüye ey vaiz Ali’den söyle bir pendi
Ali’nin vasfına gökten yere yüzdört kitap indi.
Kur’an da metheyleyip vechinde söylenir kendi
Dile Yasin Taha’dan sor dilersen Hel-Eta’dan sor
Gel ey vaiz Har-u Çüş, ne zannettin Ali’yi sen
Evladına kasdeyleyenler olabilir mi Müselman
Neler çekti Yezid’in dadından Hüseyni Mazluman
Dile arş-ı ala’dan sor dilersen Kerbela’dan sor
Ali’dir damadı Ahmed, Ali’dir Mustafa’ya yar
O’dur Hak yoluna evladını kurban eden Haydar
Ali gibi etmedi cihanda hiçbir Peygamber
Dile evliya’dan sor dilersen enbiyadan sor
Agahi’yem der Alevi mezhebim şia kızılbaşım
Kerbela’nın fırkatından gözümden akan yaşım
Hüseyin’in derdini kimseden sorma karındaşım
Dile Zeynel Aba’dan sor dilersen Zeyneb ana’dan sor.
Agahi Baba